Skip to main content

Online Oyun Pazarı

WEBRAZZİ GÜNDEM toplantılarının bugünkü konusu "ONLINE OYUN"du. Ne notlar aldık bir bakalım;

Kıvan Odabaşı'nın sunumundan aldığım notlar; Düzenli internet kullanıcıları içinde online oyun oynayanların oranı %69. Burada ana kitle 15-24 yaş erkek güruhu. (%61). Türkiye gerçeği; OKEY (Bu iyiydi işte. İkinci sırada da tavla geliyordur eminim... Hoş tavla deyip geçiyoruz da bin yıldan eski bir tarihe sahip :)

Sonra Nils Holger Henning sahne aldı. Kısa zamanda nasıl büyüdüklerini anlattı.Browser bazlı oyunların install, download vb. gereksinimleri olmadığı için yani lowest barrier özelliğinden dolayı daha tercih edilir oluşundan bahsetti. (Bu arada Nils'in sunumunda RTL 2'nin logosunu gördüm, resmen bayıldım. Logo bu'dur işte) Online oyun pazarı bugün 12 milyar dolarlık bir pazarmış (eğer yanlış anlamadıysam.)

Alper Akcan sahne aldı ve Mikro Ödeme ile oluşan ekonomiden bahsetti. Açıkcası mobil bazlı ödeme sistemleri çok hoşuma gitti. Tekil girişimciler için son derece kullanışlı bir ödeme yapısı. Burada SMS ile ödeme yapılıyor. Yani sitede ödeme seçeneği olarak SMS'i seçiyorsunuz. Numaranızı giriyorsunuz. Size SMS geliyor ve ödemeyi onaylayıp onaylamadığınız soruluyor. Hepsi bu. Daha güvenli bir ödeme sistemi bence.
Firmalar için faydasına gelince; Sıfır masraf var. Sonra GSM'e has birçok vergiden burada muafsınız. Faturalı, sabit vb. tüm servislerde kullanılıyor ama bence en önemlisi basit ve müşterinin güvenerek kullanabileceği bir sistem olması. Ağırlıklı olarak online oyunlar için kullanılıyor bu sistem (şimdilik).

Kahve arasında MedyaNet'ten Hande Filizcan ve Asunur Başal Erdenir (Asunur ismini ilk kez duydum), yeni tanıştığım Ericom'dan Harun Saraç, Wedo'dan Alper Eryurt'la ayaküstü konuşma fırsatı bulduk.

Gülümser Baran free2 pay'den bahsetti. Sanırım oyun sektörünün geleceği bu yolda. Burada diledğiniz kadar oyunu oynuyorsunuz ve oyunun dilediğiniz noktasında ödeme yapıyorsunuz. Online oyunlar şuan %20'lik bir paya sahipmiş oyun pazarı içinde. Bu arada devrik cümle kurmaya da iyi alıştım ha... online oyunlar bizde ençok internet kafelerde oynanıyormuş (bu sektör için ne kadar can alıcı bir konuma gelmiş o izbe kafeler).

Tabi işin pazarlama boyutu da var. Yakın gelecekte oyun içinde reklam uygulamaları da iyice artacak. Son olarak Sobee, Oyun Stüdyosu ve Yoğurt'tan üç kişi sahne aldı ve Arda'nın moderatörlüğünde oyun pazarını konuşmaya başladılar ancak saat 1'e geliyordu ve hemen çıkmazsam Gülnur beni kesecekti; O yüzden koşarak çıktım.

Son konuşmadan aklımda kalanlar; 80 milyon Farmville kullanıcısı var ve bunların 10 milyonu Türk. 300 milyon messenger kullanıcısı var ve 30 milyonu Türk. Kısacası interaktif projelerde başarının yolu Türkiye'den geçiyor. Arda'nın da dediği gibi; Türkiye'de başarılı olan dünya'da başarılı olur. (Ya da Türklerin beğenmesi yeterli. Suyunu çıkaran kadar kullanırlar sizin sisteminizi. Ha, bu arada pintinin önde gidenidirler, mesela Facebook'un en az kazandığı ülke de Türkiye. İroniye bakar mısınız? Ancak kullanıcı miktarının çokluğu, size bu verileri alıp dünyanın başka ülkelerine girebilmeniz için fırsat olarak kullanma şansı sağlar; "Bizi Türkiye'de 10 milyon kişi kullanıyor. Öhö öhöm..." gibi...

Comments

Emre Savaş said…
be nhep kaçırıyorum bu toplantıları kolumdan tutup çekiştire çekiştire beni de götürsene :)

Popular posts from this blog

KitKat Japonya’da Neden Bir Numara?

KitKat Japonya’da piyasaya sürüldüğünde Japonlar hemen birşey farketti; “Kitto Katsu”  Japonlar ya da genel olarak Uzakdoğu toplumları uğur, uğursuzluk, lanet konularında hassaslar. Örneğin “4” sayısı. Herhalde Asya kültüründeki en talihsiz sayı 4 . Okunuşu, “si” şeklindedir ve “ölüm” anlamına gelen “şı”ya benzer. Bunun yanında “8” (hachi) sayısı, zenginlik, servet anlamına gelen Çince sözcüğe benzerliğinden dolayı Asya kültürü’nde en sevilen sayıdır . Pekin Yaz Olimpiyatları’nın açılış tarihini hatırlayan var mı? Söyleyelim; 08.08.08 ’de saat tam 08.08.08 ’de. Bu işin avantajları da yok değil. Örneğin Nestle ’nin KitKat çikolatası’nın Japonya’da en çok tercih edilen çikolatalardan biri olduğunu biliyor muydunuz? Bunun nedeni, çikolatanın isminden dolayı uğur getirdiğine inanılması. KitKat Japonya’da piyasaya sürüldüğünde insanlar hemen birşey farketti. Çikolata’nın ismi “Daima kazan!” anlamına gelen Japonca “Kitto Katsu” sözcüğüne benziyordu. Zamanla öğrenciler arasında,

Nasuh Mahruki Ne Demek?

Nasuh Mahruki’yi herkes az çok tanır; ünlü dağcımız, doğa sporları uzmanı ve AKUT’un kurucusu. Geçen gün İKÜ Önder Öztunalı salonunda bir seminer verdi Mahruki. Semineri İKÜ Etkili İletişim Kulübü oranize etti. Caner, Ecem ve Recep’i kutluyorum, bu kulüp harika iş çıkarıyor. Bunun faydasını ileride görecekler.  Mahruki yeni çıkan kitabını (Kendi Everestinize Tırmanın) da anlattı seminerde, hatta seminerin içeriği de büyük oranda  kitaptandı sanırım. Peki ne anlattı Mahruki? …Şeeey güzel bir soru, çünkü not alsam bile bazı yerlerde anlamakta zorlandım. Mahruki iyi bir dağcı olabilir ama iyi bir anlatıcı olmadığı kesin. Salondaki gençlerin gözlerinin kapanmasını engelleyen yegane şey Mahruki’nin ünü ve sunumunda yer alan dağda bayırda çekilmiş gerçek aktüel görüntülerden oluşan videolardı. Hitabet konusunda çalışması gerek. Şöyle bir etrafıma bakındığımda salonu dolduran gençlerden not tutan kimse göremedim. Herkes sadece izledi. Oysa arada not da alsalar ne güzel olurdu değil mi

Corona En Güzel Nasıl İçilir? - How to Drink Corona?

Corona, bizde pek yaygın tüketilmese de dünya çapında epey hayranı olan bir bira markası. Corona’nın bu kadar sevilen ve ünlü olmasının sebeplerinden biri de içim şekli. Corona is a beer brand that has many fans around the world, although it is not widely consumed in our country. One of the reasons why Corona is so popular and famous is the way I drink. Corona, sıkılıp şişenin ağzından içine tıkılan bir parça limonla içilen; yani böyle bir içme ritüeli olan bir bira. Elbette normal de içebilirsiniz ama Corona’yı Corona yapan onun böyle içiliyor olması.  Corona, a piece of lemon that is squeezed and clicked from the mouth of the bottle; that is, a beer with such a drinking ritual. Of course, you can also drink normally, but that's what makes Corona Corona so. Peki bu ritüel nereden geliyor? Bu, Latin kültürüne özel, biranın tadını güzelleştirdiğine inanılan bir ritüel olup, dünyaya böyle yayılmış olabilir mi? So where does this ritual come from? This is a ritual specia